Kore Savaşı’nda şehit olan 4 Türk askerinin kalıntıları 75 yıl sonra Türk yetkililere teslim edildi

Tamer, 2001’de ABD ile Kuzey Kore arasında yapılan anlaşma çerçevesinde, 1950-1953 Kore Savaşı’nın Kuzey Kore tarafındaki muharebelerin yer aldığı ve Türkiye’nin de en çok şehit verdiği Kunuri bölgesindeki kazı çalışmalarında çok sayıda kemik ve savaş kalıntısının bulunduğunu dile getirdi.

Bunların ABD’nin Hawaii’deki bilim merkezinde incelemeye ve birleştirmeye tabi tutulduğunu belirten Tamer, genetik araştırmaların yapıldığını anlattı.

Tamer, doğru sonuçlara ulaşabilmek için kemiklere yapışmış kumaş parçalarının, o dönemde Birleşmiş Milletler (BM) Komutanlığı altında savaşan hangi ordu askerlerine ait olabileceğine kadar ayrıntılı analizler gerçekleştirildiğini ancak çalışmaların Kovid-19 salgını nedeniyle tamamlanamadığını söyledi.

Tamer, Hawaii’deki ABD Savunma Bakanlığının savaş esirleri ve kayıplarının hesabını tutan DPAA Dairesi laboratuvarlarında yürütülen çalışmada bir araya getirilen iskeletlerden birinin yüzde 100’e yakın olasılıkla Türk olduğunun saptandığını, diğer üç iskeletin ise genetik ve diğer araştırmalar sonucu Anadolu kökenli olduğunun saptandığının kendilerine iletildiğini kaydetti.

Her askere ilişkin detaylı kitapçıkların hazırlandığını dile getiren Tamer, Güney Kore Savunma Bakanlığı bünyesindeki (Kore Savaşı) Harekatta Ölenlerin Kurtarılması ve Kimliklerinin Tespiti Ajansı (MAKRI) ile Türkiye’nin Seul Büyükelçiliği Askeri Ataşeliği arasında sağlanan eş güdüm çerçevesinde, 4 şehidin kemiklerinin Hawaii’deki ABD üssünden özel uçakla Güney Kore’deki Osan ABD Askeri Üssü’ne getirildiğini anlattı.

Tamer, Hawaii’den kalkan özel uçakla 4 şehidin naaşının Türk bayrağına sarılı olarak kendilerine ve Koreli yetkililere teslim edildiğini, teslim sırasında BM’den üst yüzey yetkililerin katıldığı törenin gerçekleştiğini dile getirdi.

BM Komutanlığı yetkililerinin kendilerine Kore Savaşı’nda hayatını kaybeden Koreliler dışında, yabancı bir ülkeye mensup askerlerin naaşlarının Kore’ye naklinin ilk kez gerçekleştiğini aktardıklarını söyleyen Tamer, sözlerini şöyle tamamladı:

“Burada nihai sonuç için ailelerden DNA testi istendi, Türkiye’de farklı kurumların içerisinde bulunduğu bir çalışma grubu oluşturuldu. Bu komisyondan gelecek veriler ile buradaki naaşlar karşılaştırılacak ve nihai kimlikler ortaya çıkacak. Askerlerimizin ruhlarına 75 yıl sonra burada Fatihalar okuduk, dualar ettik. Umarım en kısa sürede askerlerimizin kim olduğuna ilişkin bilgiyi de kamuoyuna açıklarız.”

Kore Savaşı nasıl başladı?

25 Haziran 1950’de Kuzey Kore’nin Güney Kore’yi işgal etmesi üzerine Kore Savaşı başladı.

Çin ve Sovyetler Birliği Kuzey Kore’ye, ABD önderliğindeki Birleşmiş Milletler (BM) de Güney Kore’ye savaş boyunca destek verirken Türk Tugayı da BM gücü olarak savaşta Güney Kore’nin yanında savaştı.

BM Güvenlik Konseyinin, BM güçlerini, Kuzey Kore işgalini sonlandırmak için Kore’ye göndermeye onay vermesi üzerine Türkiye de BM tarafında savaşa katılma kararı aldı. Tuğgeneral Tahsin Yazıcı emrindeki 1. Türk Tugayı, Eylül 1950’de Hatay’ın İskenderun Limanı’ndan yola çıktı ve 12 Ekim 1950’de Pusan Limanı’na vardı.

ABD, 1 milyon 789 bin askerle Kore Savaşı’na en çok asker gönderen ülke oldu. İngiltere 56 bin askerle 2’nci, Kanada 26 bin 791 askerle 3’üncü sırayı aldı.

Güney Kore Savunma Bakanlığı kaynaklarına göre, savaşa 21 bin 212 askerle toplamda 4 tugayla katılan Türkiye, personel sayısı bakımından Kore Savaşı’na iştirak eden 16 ülke arasında 4’üncü sırada yer aldı.

Savaşta Güney Kore’de 40 bin 670’i BM askeri, 137 bin 899’u Kore askeri olmak üzere 178 bin 569, Kuzey Kore’de ise 508 bin 797 asker hayatını kaybetti.

Kore Savaşı’nda 36 bin 940 askerini yitiren ABD, “en çok kayıp veren ülke” oldu. ABD’yi 1078 kayıpla İngiltere izlerken Kore Gazi Bakanlığının kayıtlarına göre, cephede hayatını kaybeden 700’ü aşkın asker ile yaralanıp cepheden ayrıldıktan sonra vefat eden ve kaybolanlar da dahil Türkiye, Kore Savaşı’nda 900’ü aşkın şehit vererek 3’üncü sırada yer aldı.

Kore’nin Busan kentindeki BM Kore Anıtsal Mezarlığı’nda savaşta şehit olan 462 Türk askeri yatıyor.

Kore Savaşı için barış antlaşması girişimleri sonuçsuz kaldı

Kore Savaşı sonrası Güney Kore ile Kuzey Kore, birleşme amacıyla birçok görüşme yapsa da son yıllarda özellikle Pyongyang’ın iki ülkeyi defalarca karşı karşıya getiren nükleer silah ve füze programları kapsamındaki denemeleri, 1953’ten bu yana savaşın sonlanmasının önündeki en büyük engellerden biri olarak değerlendiriliyor.

Kore Savaşı, 27 Temmuz 1953’te yapılan ateşkes anlaşması ile durdu lakin barış antlaşması imzalanmadığı için teknik olarak devam ediyor.

Related Posts

Tercihi yüzünden evlatlıktan reddedilen genç, video çekip yardım istedi

Bir genç, ailesi tarafından yaşam tarzı ve normları nedeniyle baskı gördüğünü ve sonuç olarak evlatlıktan reddedildiğini belirtti. Bu durum karşısında çaresiz kalan genç, sosyal medya üzerinden yardım çağrısında bulundu. Ailesinin anlayışsız tutumu karşısında zor durumda kalan genç, toplumun desteğini bekliyor.

Lapseki’de şehit annesine ziyaret

Lapseki Kaymakamı Cafer Ekinci, Nusretiye köyünde 1993 yılında Bingöl’de şehit olan İsmail Yılmaz’ın annesi Sevim Yılmaz’ı evinde ziyaret etti.

Vanspor evinde kazanmak istiyor

Trendyol 1. Lig ekiplerinden İmaj Altyapı Vanspor, bu sezon evinde oynayacağı ilk maçı kazanarak ligde ikinci galibiyetini elde etmeyi hedefliyor.

Taraftarlar çıldıracak! Emre Mor, ezeli rakibe hayırlı olsun

Süper Lig ekiplerinden Trabzonspor, Fenerbahçe’den Emre Mor’u transfer etmek için kolları sıvadı. Teknik direktör Fatih Tekke’nin isteği üzerine 28 yaşındaki kanat oyuncusu için Fenerbahçe’ye 800 bin euroluk teklif sunmayı planlayan bordo-mavililer, transfer çalışmalarını hızlandırdı.

Çanakkale’de çıkan anız yangını söndürüldü

Çanakkale’de tarım arazisinde çıkan yangını, ekiplerin havadan ve karadan müdahalesiyle söndürüldü.

İrem Helvacıoğlu tatilde kaza geçirdi: Felç kaldım sandım

Tatil için ailesinin yanına giden 7 aylık hamile oyuncu İrem Helvacıoğlu, eşi Ural Kaspar ile denizdeyken talihsiz bir kaza geçirdi. Boynunda fıtık oluştuğunu söyleyen Helvacıoğlu, “Filmin sahnesinde olsa ‘yok artık’ derdiniz, felç kaldım sandım” ifadelerini kullandı.